logo-greenpeace-white

Başka Bir Kent Mümkün 

Deprem korkusu, bu korkuyu bile bastırabilen “ev sahibim evden çıkarır mı” endişesi, trafik, hava kirliliği, bolca beton, nadiren yeşil alan. Yağmur yağar sel basar, 8 Mart'ta sesini duyurmak istersin otorite biber gazı basar. Kadınsan "o saatte orada ne işin vardır" zaten. 1 Mayıs'ta emeğini kutlamak için kentin meydanına çıkmak istersin; kapalı. Pazara çıkar, arabanı sebze meyveyle doldurursun cüzdanın boşalır. Doğalgaz, elektrik faturası derken kentte yaşamanın bedeli her anlamda gittikçe ağırlaşır. Oysa kentlerde daha adil bir yaşam mümkün. Yalnızca mümkün değil gerekli. Sosyal ve ekolojik adaletin sağlandığı kentler insanca yaşamanın gereği.

 

 

Özgür-Kent
2
3

Doğal afetlere, depreme dirençli, yeşil ve sürdürülebilir enerjiden gücünü alan, yerel üreticiyi destekleyen, toplu taşımayı her kesimden insanın kullandığı, kentin geleceğini ilgilendiren kararların kentte yaşayanların katılımıyla alındığı, ifade özgürlüğünün korunduğu, kadınların, çocukların, gençlerin, yaşlıların, engellilerin kendini güvende ve iyi hissettiği adil kentler inşa etmek mümkün.

Nihai amaç hepsini başarmak ancak bunun için bir yerden başlamalı. Hadi kentin bir parçası olarak buna sen karar ver. İlk hedefimiz hangisi olsun? Birlikte başarmak için birlikte karar verelim.

Website-Text-Photo

 

Neden Kentler?

Dünya nüfusu 8 milyara ulaştı ve yarısından çoğu kentlerde yaşıyor. Bu nedenle yaşanabilir bir dünya hedefine ulaşmak için kentlerden başlamak doğru bir adım. Üstelik kentler iklim krizinin başlıca nedenlerinden karbon salımının yaklaşık yüzde 70’inden sorumlu. Herkes için adil, güvenli ve yaşanabilir kentler, kent sakinlerinin kolektif taleplerle harekete geçmesiyle mümkün. Hadi şimdi kentlerden başlayarak dünyayı değiştirelim!